Genel olarak Genel Kurul Kararı Kavramı ve Hukuki Niteliği:
Genel kurul kararları pay sahipleri veya onların temsilcilerinin oyları ile meydana gelen ortaklık içi ilişkide ve bazen de dış ilişkide hukuki sonuç sağlama amacında olan irade beyanıdır. Genel kurul kararları hukuki işlem niteliğindedir.
Genel Kurul Kararlarının Geçerliliği:
Genel kurul kararının hukuki anlamda hüküm doğurabilmesi için, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre organ sıfatındaki genel kurulun toplanması, önceden belirlenen gündem çerçevesinde ve yapılan teklifler doğrultusunda yeterli sayıda pay sahibinin iradelerinin aynı yerde birleşmesi gerekmektedir6 . Türk Hukukunda bir toplantı yapmaksızın, anonim şirketlerde genel kurul kararı alınması mümkün değildir. Kanuna göre kararın geçerliliği için toplantı tutanağının kanunda belirtildiği gibi düzenlenmesi gerekir. Bunun için tutanakta hazır bulunan pay sahipleri veya temsilcilerinin ad soyadları, sahip oldukları paylara ilişkin grup, sayı ve itibari değerlerinin ne olduğu, genel kurul sırasında sorulan sorular ve cevapların ne olduğu, alınan kararlar ve bu kararlar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayısı, toplantı başkanı ve bakanlık temsilcisi bulunması gereken toplantı ise bakanlık temsilcisinin imzası şarttır. Yargıtay da, kararların varlığını toplantı tutanağının varlığına bağlamıştır. Yargıtay 11. HD 5.4.1982 tarihli ve E: 1512 K: 1491 sayılı, 11.03.1999 tarihli ve E: 6985,K: 2088 sayılı, 7.3.2005 tarihli ve E: 5238, K: 2088 sayılı kararı bu yöndedir7 . Genel kurulda alınan kararların geçerli olabilmesi için TTK 445, 446, 448 \'e göre iptal edilmemeleri ve butlan sebeplerinin bulunmaması gerekmektedir. Tek pay sahipli anonim şirketlerde pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerli olabilmesi için TTK 408 /son maddesi gereğince yazılı olması şarttır.
Genel Kurul Kararlarının Sakatlık Halleri:
Hukuki işlemlerin sağlıklı bir şekilde oluşması ve kendinden beklenen hukuki sonuçları doğurması için söz konusu işlemin hem kurucu unsurlarında hem de geçerlilik şartlarında eksiklik bulunmamalıdır. Eksiklik bulunması halinde hukuki işlem geçersiz olacaktır. Hükümsüzlük halleri; Medeni Hukuk\'ta yokluk, butlan, askıda hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik şeklinde sıralanmakta olup genel kurul kararlarının geçerliliği açısından da böyle sınıflandırma yapılması gerek doktrin gerekse Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.
Butlan:
Butlan, kurucu-şekli unsurlarında geçersizlik olmadığı halde konusu itibariyle emredici hukuk kurallarına ve ahlaka, adaba aykırı veya imkânsız olduğunda meydana gelen hükümsüzlük halidir. Batıl bir karar başlangıcından itibaren doğmamış hukuki işlemdir. TTK da 447. maddede ayrıca düzenlenmiştir. Tahdidi olmamakla beraber batıl olan kararlar sayılmıştır. Butlan menfaati olan herkes tarafından herhangi bir süreye bağlı olmaksızın itiraz veya dava yoluyla ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi derdest bir davada dava dosyası içeriğinden anlaşılması halinde hâkim tarafında da res\'en dikkate alınır. Örneğin ana sözleşme ve kanunda belirtilen karar nisabına uyulmaması halinde alınan karar yok hükmündedir. Yargıtay 11. HD 24.09.1993 1992/5419 E, 1993 5826 K. sayılı kararında \"... nisaba uyulmadan alınan sermaye artırımı kararı yok hükmündedir...\"
ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ
İptal edilebilirliğin şartları kanunumuzda 445. Maddede düzenlenmiştir: kararın iptali için kararın kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılığı aranmakta, genel kurul kararının sadece şirketin veya pay sahiplerinin zararına olması iptal nedeni yapılamamaktadır. İptal edilebilirlik için bu şartlara ek olarak 446/b bendinde genel kurul kararı ile aykırılık arasında nedensellik bağının da bazı durumlarda olması gerektiği belirtilmiştir.
Bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi için ilk şart, ortada şeklen geçerli bir genel kurul kararının bulunmasıdır. Aksi halde yokluk yaptırımı söz konusu olacaktır16. Bu konuda Yargıtay da geçerli bir kararın varlığını aramaktadır. 11. Hukuk Dairesinin 07.02.1984 tarih 1984/252 E. 594 K sayılı kararında özetle \"... Oluşmayan ve henüz ortada mevcut olmayan bir genel kurul kararı aleyhine de iptal davası açılması ise yasal olarak mümkün değildir. \", 28.05.1986 tarih 1986/1503 E 3243 K sayılı kararında \"... Ancak şu hususun da belirtilmesi gerekir ki alınmış geçerli bir karar bulunmaması karşısında davanın kabulü halinde, kararın iptaline değil, talebin içinde mündemiç bulunan, kararın geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekir. Zira ortada şeklen geçerli bir karar yoktur ki iptali söz konusu edilebilsin.\" denilmektedir.
Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar da iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Türk Ticaret kanununa aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır. Kural olarak tüzük, yönetmelik, kararname, tebliğe aykırılık iptal sebebi değildir. Toplantı davetinin usulsüz olması, genel kurula katılma hakkını kazanmış ortakların genel kurula alınmaması, yetkisiz kimselerin genel kurul toplantısına katılmaları gibi hallerde genel kurul kararları iptal edilebilir. Ancak usulsüz davet tek başına iptal sebebi değildir, alınan kararın da yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun ispat edilmesi gerekir. Murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunması gerekliliği TTK 407/2 gereğidir. Aksi halde kararın iptali gündeme gelebilir.
TTK 446/b maddesinde açıkça belirtilmesine rağmen iptal davasında ileri sürülen kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılığın kararın alınmasını etkilediğini ispat ederek iptalini isteyebileceklerdir.
İptale Tabi Genel Kurul Kararlarının Hukuki Niteliği Bir genel kurul kararı iptaline mahkemece karar verilene kadar geçerlidir. İptal edilebilirlik itiraz veya defi yoluyla ileri sürülemeyeceği gibi hâkim tarafında da re\'sen dikkate alınmaz. İptal kararı bozucu yenilik doğuran bir haktır ve geriye doğru etkilidir.